3 Ağustos 2015

Apple Watch - İnceleme


    Giyilebilir teknolojinin son gözdesi Apple Watch, 31 Temmuz saat 07.01 itibariyle Türkiye'de satışa başladı. Nisan ayında Amerika'da satışa çıkan Watch'un 38mm'lik Sport Black modeline uzun uğraşlar sonucu 2 Haziran itibariyle kavuşabildim ve 2 aydır kesintisiz olarak kullanıyorum. Saat hakkında fikir edinmek isteyenler için izlenimlerimden oluşan böyle bir yazı hazırlamak haftalardır aklımın bir köşesindeydi, sonunda boş vakit bulup yazıyı bitirebildim :)

    Öncelikle 2 Haziran günü yaptığım kutu açılışı ile başlayalım;


    Kutunun içinden şık bir saklama kutusu, 1 adet small/medium 1 adet medium/large uzunluğunda kayış ve sürpriz bir şekilde kullanıcıları inanılmaz memnun edecek uzunlukta( tam 2 metre !) şarj kablosu çıkıyor. Bundan farklı olarak 42 mm'lik saatin kutu tasarımı ise kare şeklinde ve saklama kutusu de biraz daha değişik.

    Evet, saatin 38 mm ve 42 mm olacak şekilde 2 farklı boyutta modelleri mevcut. 38mm'lik modeli ilk gördüğümde çok küçük olduğunu düşünmüştüm ancak 2 aylık kullanımdan sonra küçük bir saatinde kolda daha nazik daha kullanışlı olduğunu düşünüyorum. Bugün 42 mm'lik versiyonu da Zorlu Center Apple Store'da inceleme fırsatım oldu. Açıkçası büyük saatlere alışıksanız 42 mm'lik versiyon size daha uygun.

Tasarım / Malzeme Kalitesi



En düşük modeli olan Sport modeli bile diğer Apple ürünlerinde olduğu gibi kaliteli malzemelerden yapıldığını hemen belli ediyor. Ekran camı ve plastik kordon kolay kolay iz ve leke tutmuyor. Piyasadaki plastik kordonlu saatlerle karşılaştırdığımda kordonun gerçekten sağlam ve kaliteli olduğunu söyleyebilirim. Bugün Zorlu Center Apple Store'da deri ve alimünyum kayışları da görme fırsatı buldum, fiyatları biraz uçuk olsa da çok şık görünüyorlardı. Hani olur da hediye almak isterseniz bir deri kayış hoş olurdu :)

    Saatin sağ tarafında iki tane buton bulunuyor. Bunlardan bir tanesi klasik saatlerdeki pimden esinlenilmiş ''Digital Crown''. Digital Crown'un dönüş hareketini iPhone'da parmaklarınızla yaptığınız zoom işlemine, üstüne tıklamayı da home tuşu işlevine benzetebiliriz. Digital Crown'un hemen altındaki buton ise kişilerin olduğu kısayol penceresine ulaşmaya ve saati açıp kapatmaya yarıyor.

Arayüzler

    Saatin en güzel yanı belki de Apple'ın en özelleştirilebilir olması. Aşağıda gördüğünüz gibi bir çok saat arayüzü mevcut ve bunların bazılarının renklerini ve işlevlerini dilediğiniz gibi ayarlayabiliyorsunuz. O günkü giyim tarzınıza göre renk seçimi yapmak gerçekten güzel oluyor :) Benim favorim ise güneş sisteminde gezegenlerin o anki konumlarını gösteren arayüz.



           
                                

    Ayrıca Eylül'de yayınlanacak 2.0 watchOS işletim sistemi ile saate birkaç arayüz daha eklenecek , timalapse videolarınızı veya fotolarınızı arayüz olarak kullanabileceksiniz. Ayrıca önemli bir gelişme olarak saat arayüzündeki özelleştirilebilir alanlara bütün uygulamalar erişim sağlayabilecek. Şöyle ki Lig Tv kendi uygulamasıyla saat arayüzünün bir köşesinde istediğiniz takımın maçının o anki skorunu gösterebilir veya iett'nin yapacağı uygulama ile saat arayüzüne o an hangi durağa en yakınsanız seçeceğiniz otobüsün kaç dakika sonra geleceğini ekleyebileceksiniz. Daha bunun gibi yüzlerce uygulama saat arayüzüne orjinal şeyler ekleyebilir.

Uygulamalar



    Uygulamalar ana menüde iPhone ve iPad'den alıştığımızdan farklı bir düzende diziliyorlar. Saatin yanında digital crown sayesinde yakınlaştırıp uzaklaştırabiliyorsunuz. Ayrıca digital crown'a bastığınızda ise iPhone'daki home buttonu görevi görüyor. Uygulama dizilimini iPhone üzerinden ayarlayabiliyorsunuz.


    Saatin ilk çıkışıyla standart olarak gelen watchOS 1.0 işletim sistemi aslında büyük oranda iPhone'a bağımlı bir işletim sistemi. Saatle standart olarak gelen uygulamalar dışında uygulama eklemeniz gerektiğinde bu uygulamayı iPhone uygulamasına bağımlı bir eklenti gibi yüklüyorsunuz. Uygulamayı çalıştırdığınızda da arkaplanda iPhone üzerindeki uygulama üzerinden de işlem yapıyor. İlk etapta Apple bunu batarya ömrünü uzatmak için yaptığını belirtse de Eylül ayında çıkacak watch OS 2.0 işletim sistemiyle artık sadece Watch üzerinde kurulabilecek, iPhone'a ihtiyaç duymayan native uygulamalar yüklenebilecek.

    Yaklaşık 10 gün önce Tim Cook yaklaşık 8500 uygulamanın Apple Watch için kullanılabilir olduğunu söyledi. Şimdilik facebook/messenger ve whatsapp'ın watch uygulaması bulunmuyor. Bu yüzden bu uygulamalardan sadece bildirim alabiliyoruz. Ancak bazı anlık mesajlaşma programları halihazırda watch mikrofonunu kullanarak sesli yanıtlı uygulamalarını çıkardı. Önümüzdeki günlerde Whatsapp'ın da böyle bir uygulama çıkarması beklenilebilir. Bende yüklü olan ve sık kullandığım uygulamalardan birkaçı şöyle (BiTaksi, Swarm, Instagram, Twitter, Yandex Çeviri, Calcbot, Shazam, Yelp, işCep) :

 



Nabız Sensörü 



    Saatin arkasındaki yuvarlak seramik bölmede 4 tane nokta var. Bu noktaların 2 tanesi manyetik şarj kablosu için diğer 2 tanesi ise nabzını ölçmek için yeşil ışık gönderen bir sensör. Watch her 10 dakikada bir nabzınızı ölçüp bilgiyi iPhone'a yolluyor. Fakat kolunuz ölçümün yapılacağı anda sabit değilse fazla güç harcamamak adına o dakikadaki ölçümü pas geçiyor. 

    Nabız ölçüm fonksiyonun belki de en eğlenceli yanı o anki nabzını başka bir watch sahibine canlı olarak gönderebiliyorsunuz. Karşıdaki kişi nabzınızı taptic engine titreşimi sayesinde gerçeğe yakın bir şekilde hissedebiliyor. Örnek bir senaryo olarak, sevdiğiniz insana şu onu düşündüğünüz için kalbinizin hızlı çarptığını ''buyur bak kalbim böyle atıyor !'' başlığı altında kanıtlayabilirsiniz.
Gelsin Apple Watch romantikliği !

Fitness

    Watch gece 12'den başlamak üzere gün içindeki adımınızı, yaktığınız kaloriyi ve harekette olduğunuz süreyi otomatik olarak ölçüp size yuvarlak bir aktivite grafiği olarak saat arayüzünde ve uygulaması içinde sunuyor.

    Bu yuvarlaklara 1000 kalori 1000 adım gibi istediğiniz gibi hedefler belirleyip bu hedeflere ulaşmak için size motive edici bildirimler gelmesini sağlayabilir ayrıca hedeflere ulaştığınıda da badge kazanıp bunu paylaşabiliyorsunuz. Mesela yarım saat hareketsiz oturduğunuzda Watch size ''kalk biraz yürü'' tarzında bildirimler gönderebiliyor.

    Ayrıca kendiniz yürüyüş, koşu, bisiklet, kürek gibi süre, kalori veya mesafe gibi belirlediğiniz hedeflere özel egzersiz takibi oluşturabiliyorsunuz. Egzersiz boyunca nabzınız 10 dakikada bir değil sürekli ölçüm halinde oluyor.


    Ayrıca Nike+ ve bir çok farklı uygulama da watch versiyonlarını hazırladı ve kullanıma soktu.

Harita / Navigasyon

    Harita için 2 seçeneğiniz var. İlk seçenekte iPhone'da rotanızı oluşturup telefonu cebinize koyuyorsunuz. Sonra hiçbir işlem yapmadan saatin ekranında rotanız ve yönlendirmeler görünüyor.

    İkinci seçenekte ise Watch içindeki haritalar uygulamasını açarak sesli olarak gideceğiniz yeri söyleyip direkt watch üzerinde rota çizdirip bu rotayı takip edebiliyorsunuz. Watch üzerindeki navigasyonun en güzel yanı ise dönüş yapmadan önce bileğinize titreşim göndererek dönüş yapacağınız konusunda sizi uyarması.




Force Touch - Dokun Bana !

    Apple saat üzerinde son zamanlarda kullanmayı çok sevdiği ''force touch'' özelliğini kullanmış. Yani saat ekranına sert basılı tuttuğunuzda bunu force touch olarak algılayıp farklı bir işlev olarak kullanabiliyorsunuz. Örneğin twitter uygulamasında ekrana sert bastığınıda tweet yazma bölümü açılıyor ya da bildirimler ekranında force touch yaptığınızda tüm bildirimleri tek hamlede silme seçeneği geliyor. Kısıtlı bir ekranda böyle bir özellik çok işlevsel hale gelebiliyor.

Taptic Engine


    Apple Watch içerisinde Taptic Engine isminde bir titreşim yaratan modül mevcut. Bu Taptic Engine'in farkı ne derseniz tüm cihazlarda olan yapay titreşim hissinin aksine sanki bileğinize parmakla dokunmuşçasına daha nazik, daha gerçekçi bir titreşim yaratıyor.

Siri

    Watch üzerinde de Siri mevcut ancak iPhone'dakine göre biraz daha kısıtlı. Konuşmanızı algılayıp size sadece yazılı olarak cevap veriyor ve Google'da arama yapmak gibi bazı işlemler için de sizi iPhone'a yönlendiriyor.


Telefon Görüşmesi

    Apple Watch dahili mikrofon ve hoparlörü sayesinde telefon görüşmesi yapmanıza olanak sağlıyor. iPhone'daki rehberinize Watch üzerinden ulaşarak istediğiniz kişiyi arayabilirsiniz. Watch mikrofonu karşı tarafa sesi gayet net bir şekilde ulaştırabiliyor. Hoparlörü ise ortam fazla sesli değil ise rahatlıkla duyulabilir seviyede. Tek sorun şimdilik insanlar telefonla görüşme yapmaya kalktığınızda tuhaf tuhaf size bakıyor :)

    Ayrıca isterseniz aramayı watch üzerinden başlatıp iPhone üzerinden devam edebilirsiniz.


Bildirimler ve Denetim Merkezi

    iPhone'dan alışık olduğunuz biçimde saat arayüzünde üstten aşağı çekerseniz bildirim merkezi alttan yukarı çekerseniz ise denetim merkezi çıkıyor.


    Bildirim merkezi de iPhone'daki mantıkla aynı şekilde çalışıyor. İstediğiniz uygulamanın bildirimini kapatabiliyorsunuz. Altta çıkan denetim merkezinde ise uçak modu, rahatsız etme ve sessiz modları var. Bu butonları hem watch hem iPhone'u ayarlayacak veya sadece watch'u ayarlayacak şekilde düzenleyebiliyorsunuz. Denetim merkezinde ayrıca müzik kontrolü, hava durumu kısayolu gibi sekmeler var ve ayrıca uygulamalar kendi özelleştirilmiş sekmelerini buraya ekleyebiliyor.

Şarj

    Belki de akıllı saatlerin en büyük dertlerinden biri Apple Watch için de geçerli: Pil Ömrü ! Apple
Eğer sabah 9'da evden full şarjla çıkar,akşam 9'da eve döner ve gün içinde yoğun bir watch kullanımı yapmazsanız %40 ile eve dönme ihtimaliniz var. Yani akşam şarj etmezseniz 2. tam günü çıkarması çok zor. Saatin güzel yanı ise oldukça hızlı şarj olması. Ben genellikle akşam eve geldiğimde 1-2 saat şarja edip sonra koluma geri takıyorum.


    Saatin açık ve kapalı konumlarının dışında bir de güç koruma modu bulunuyor. Güç koruma modunda saatin saat olma dışındaki tüm işlevleri durduruluyor ve bataryadan neredeyse hiç harcanmıyor. Ben genelde bu modu geceleri kullanıyorum. Bu modun tek kötü yanı saati görmek için yandaki düğmeye basmak zorunda oluşunuz.

Ayrıca batarya ömrünü saat arayüzü ciddi bir şekilde etkileyor. Hareketli olmayan, farklı kaynaklardan bilgi çekmeyen sade arayüzlerle batarya ömrünü arttırabilirsiniz.

Watch'ın en güzel yanlarından biri de Macbook'larda olduğu gibi mıktanıslı şarj adaptörü. Hiçbir giriş olmadan adaptörü direkt olarak saatine arka tarafına koyup şarj ediyorsunuz.


Bağlantı

    Apple Watch'dan önce Cookoo isimli basit bir bildirim saati kullanıyordum, ancak bluetooth bağlantısı bazen telefonu cebime koyunca bile kopuyordu. Apple Watch'ın iPhone ile bağlantısı ise tahmin ettiğimden çok daha güçlü, çok daha stabil. Öyle ki aynı evde bazen diğer odalarda bile bağlantı kesilmiyor.

    Bağlantı hakkında en çok merak edilenlerden biri de sürekli bluetooth bağlantısı olduğu için iPhone'un bataryasında nasıl bir etkilenme olduğu. Blutooth 4.0 teknolojisi işte tam olarak bu sorunu çözmek için tasarlanmış, cihazlar sürekli bağlantıda olmasına rağmen bluetooth'un pil ömrüne etkisi minimumda tutulmaya çalışılmış. Yine de kullandığım 5S'te batarya Apple Watch'tan sonra biraz daha hızlı tükenmeye başladı ama rahatsız edici seviyede değil. Bunun da en büyük nedeni telefon cebinizde, çantanızda veya direkt görüş alanınızda olmadığı zamanlarda gelen bildirimlerin neredeyse hepsine Watch üzerinden bakmanız.

Mini Bilgiler

*Apple Watch'ın belki de en sevdiğim özelliği jiroskop sayesinde ekranı kendinize döndürdüğünüzde açılıp başka yöne döndürdüğünüzde kapanması. Böylece saate bakmadığınız zamanlarda ekran boşu boşuna açık kalmıyor ve pilden yemiyor. Şimdilik nadir de olsa gecikmeler yapıyor ama yazılımsal olarak düzeltilebilir.

*Apple saatin suya karşı dayanıklı olduğunu; yağmurda, elinizi yıkarken ve hatta duş alırken kullanabileceğinizi söylüyor ancak suya daldırınca garanti vermiyor. Yapılan testlerde ise saatin suya daldırınca da su geçirmediğini gösteriyor. Siz yine de havuza veya denize girerken falan işinizi sağlama alıp riske girmeyin derim :)

*Telefonuza bir bildirim geldiğinde eğer telefonun ekranı açık ise telefona eğer kapalıysa saate geliyor. Böylece eğer telefonunuz elinizdeyse saate boş yere bildirim gitmiyor. Ya da telefon cebinizdeyse bildirim telefona boş yere gitmiyor. Bu arada bildirim gitmiyor dediysek ses ve titreşim gitmiyor yoksa telefon ekranını açtığınızda bildirim ekranda görünüyor. Bildirimi bildirim merkezinden her iki cihazdan birinde silince diğerinde de siliniyor. Anlayacağınız bildirimlerin eş zamanlamasını iyi ayarlamışlar. Ayrıca hangi uygulamadan bildirim gelmişse o bildirime watch üzerinde bakıyorken iPhone kilit ekranının sol alt köşesine o uygulamanın simgesi geliyor. Yani bildirim okuyup isterseniz iPhone'a geçip uygulamayı hemen açabiliyorsunuz.

*Kamera uygulaması sayesinde telefondaki kamerayı Watch üzerinden kontrol edebiliyorsunuz.

*Denetim merkezindeki telefon simgesine tıkladığınızda telefonunuz ötmeye başlıyor. Odanın içinde telefonu arama derdine birebir !

*Watch üzerinde 2 GB'lık bir müzik/foto hafızası var. Ayrıca telefonunuzdaki müzik ve fotolara da erişebiliyorsunuz. Ancak müziği watch hafızasından dinlemeniz için bluetooh kulaklık ile bağlanmanız gerekiyor, dahili hoparlörden çalmaya izin vermiyor. Neyse ki watchOS 2.0 çıktığında saatin kendi hoparlöründen de müzik çıkışı alabileceğiz.

*Güvenlik ayarlarında saatin bileğinizden çıkardığınızda şifre sormasını sağlayabiliyorsunuz.

*Watch üzerindeki Mail uygulaması ile iPhone üzerindeki maillerinizi okuyabiliyorsunuz. Ancak şimdilik maildeki resimleri ve eklentileri watch üzerinden görüntüleyemiyorsunuz.

*Watch üzerindeki mesajlar uygulaması ile konuşarak mesaj yollayabilir ya da konuşmanızı ses kaydı olarak gönderebilirsiniz.

Modeller ve Fiyatlar


    Saatin düşükten yükseğe doğru Watch Sport, Watch, Watch Edition olmak üzere 3 ana modeli bulunuyor. Benim de kullandığım Sport modeli mat Alimünyum kasa, Ion-X cam ve spor kordondan oluşuyor. Bir üst model olan Watch modelinde ise parlak paslanmaz çelik kasa, safir kristal cam ve  spor/deri/çelik kordon seçeneği mevcut. Safir kristal camı kırmak ve çizmek neredeyse imkansıza yakın. Sport modelindeki Ion-X cam da safir kristal kadar çizilmezlik vaad etmese de ekstrem koşullar yaşamazsanız kolay kolay oraya buraya çarpmayla çizilmiyor. Watch ve Watch sport modellerinin beyaz, mavi, yeşil, pembe ve siyah kordon rengi seçenekleri mevcut.

   Bunun dışında ultra, uber ve hatta süper zenginler için üretilmiş 18 ayar altın kasaya sahip Edition modeli var. Ağzınızı açık bırakacak fiyatı reklamlardan sonra !

Zorlu Center Apple Store'dan Watch Edition Manzaraları
    Her 3 modelin de 38 mm ve 42 mm seçenekleri var. Tüm bu modellerin yazılım/donanım açısından hiçbir farklı yok. Tek farkları kasalarının ve kordonlarının üretildiği malzemeler.

    Fiyatlar 1299 TL(349$)  ile 50000 TL (15000 $) arasında şöyle değişiyor:

Apple Watch Sport 38mm – 1.249 TL (349$)
Apple Watch Sport 48mm – 1.399 TL (399$)
Apple Watch Spor Kordon 38mm – 1.999 TL(549$)
Apple Watch Spor Kordon 42mm – 2.149 TL(599$)
Apple Watch Klasik Tokalı Kayış 38mm – 2.349 TL(649$)
Apple Watch Klasik Tokalı Kayış 42mm – 2.499 TL(699$)
Apple Watch Milano Loop 38mm – 2.349 TL(649$)
Apple Watch Milano Loop 42mm – 2.499 TL(699$)
Apple Watch Modern Tokalı Kayış 38mm – 2.699 TL(749$)
Apple Watch Siyah Deri Loop 42mm – 2.499 TL(699$)
Apple Watch Baklalı Model Bilezik 38mm – 3.499TL(949$)
Apple Watch Baklalı Model Bilezik 42mm – 3.599 TL(999$)
Apple Watch Baklalı Model Uzay Siyahı Çelik Bilezik 38mm – 3.799 TL(1049$)
Apple Watch Baklalı Model Uzay Siyahı Çelik Bilezik 42mm – 3.899 TL(1099$)
Apple Watch Edition 18 Ayar Roze Altın Beyaz Spor Kordon 38mm – 34.000 TL(10000$)
Apple Watch Edition 18 Ayar Roze Altın Beyaz Spor Kordon 42mm – 40.000 TL(12000$)
Apple Watch Edition 18 Ayar Roze Altın Modern Tokalı Kayış 38mm – 56.000 TL(17000$)
Apple Watch Edition 18 Ayar Roze Altın Klasik Tokalı Kayış 42mm – 50.000 TL(15000$)

*Parantez içleri Amerika satış fiyatlarıdır.


Sonuç / Gerekli mi ?

    Akıllı bir saatten beklentiniz nedir öncelikle onu çok iyi belirlemelisiniz. Bu kadar para verdim bana bir telefon fayda sağlamalı diyosanız Apple Watch'u hiç düşünmeyin. Sonuç olarak Watch bir aksesuar ve hiçbir zaman size bir iPhone kadar güçlü olacağını vaad etmiyor. Olaya bir kol saati olarak bakmalısınız; standart bir kol saatindense günlük hayatta size küçük pratiklikler sağlayan bir kol saati. Öyle ki kalabalık bir metrobüs yolculuğunda cebinizde / çantanızda olan telefonu çıkartmadan Whatsapp'tan gelen bir mesajı okuyabilirsiniz. Teknolojinin bu kadar ilerleyip kolumuzda da yer edinmesi doğru mudur, tartışılır. Şahsen benim fikrim, 1 dakikanın dahi önemli olduğu günümüz dünyasında hayatı kolaylaştıran her şeye olumlu yaklaşırım.

    Kısacası iPhone ve Apple ürünleri ile haşır neşir iseniz ve giyilebilir teknolojinin geleceği ve akıllı saatler sizi de heyecanlandırıyorsa Apple Watch kullanabilisiniz. Ya da Apple Watch'ın vaad ettikleri sizi tatmin etmediyse seneye çıkması olası bir Watch 2'yi bekleyebilirsiniz. Ya da dahili kameraya sahip olsalar da Watch kadar işlevsel ve stabil olmayan Samsung Gear ve türevlerine de bir bakabilirsiniz :) Ayrıca unutmamanız gereken bir şey var ki Watch, Apple'ın en kişisel ve en özelleştirilebilir ürünü. Bu yüzden önümüzdeki aylarda yaratıcı uygulamaların karşımıza çıkması olası. Bekleyelim ve görelim..

THE END

    Bir yazının daha sonuna geldik, Eylül ayında watchOS 2.0'ın çıkışıyla yazıyı güncelleyeceğim. Watch ile ilgili kafanıza takılan, merak ettiğiniz her şeyi bu yazının yorum kısmından veya bana herhangi bir yoldan ulaşarak sorabilirsiniz.

Dipnot: Son 1-2 haftadır iOS uygulama geliştirme konusuna merak saldım, yaratıcı fikirleriniz varsa hayata geçirmeyi deneyebilirim :)

Haydi kalın sağlıcakla...

0 yorum:

Yorum Gönder